BİLDİRİLER

BİLDİRİ DETAY

Derya SÖKMEN KÖK
BOĞAZİÇİ YALILARINDA MEKANLARIN YERLEŞİM PLANINDAKİ YERİ
 
Boğaziçi yalıları, geleneksel Türk evinin uzantıları olup, özellikle suyla kurduğu ilişkinin mimariye olan etkisi ile kendine has bir yapı karakteri oluşturmuştur. İstanbul Boğazı kıyısında günümüze ulaşan en erken tarihli yalıdan (17.yy.) itibaren yüzyıllara yayılan süreçte son derece uyumlu bir doku oluşturan bu yapılar kullanıcının ekonomik gücüne, ulaşımdaki ve yapım tekniklerindeki gelişmelere, topografyaya ve dönemin şehircilik nizamlarına uygun olarak kendi içinde birtakım farklılıklar göstermektedir. Ayrıca, Türk Evi’ni oluşturan temel mekanlar kullanılmaya devam ederken, Boğaziçi sosyal ve kültürel yaşamının etkisiyle yeni birimler konutlara ve/veya yerleşim alanlarına dahil edilmeye başlanmıştır. Yüzyıllar içinde oluşmuş olan bu zengin mimari hakkında ise çeşitli yayınlar yapılmış olup en kapsamlıları şüphesiz Orhan Erdenen ve Sedad Hakkı Eldem’e aittir. Yazarlar tarafından Boğaziçi yalıları incelenmiş, harem, selamlık, sofa, merdiven ve cephelerine ait özellikler ile yapıların topografyadaki konumları gibi temel unsurlar üzerinden tanımlar ve gruplandırmalar yapılmıştır. Bu çalışmada ise bunların yanı sıra hamam, limonluk, mehtabiye köşkü ve kayıkhane birimleri de ele alınarak yerleşim planındaki konumları tespit edilmiştir. Sonuç olarak çalışmada, Boğaziçi yalılarının günümüzde çok daha kolay fark edilen cephe özellikleri ile değil tüm yerleşim alanının kullanımıyla özgün ve zengin bir çeşitliliğe sahip olduğu vurgulanmakta, tüm bu kurgunun korunması gereken önemli bir değer olduğu, bu nedenle her yalının kendi bağlamını oluşturduğu yerleşim alanının tüm mekanları ile bütüncül olarak ele alınması gerektiği görülmektedir.

Anahtar Kelimeler: Boğaziçi, Yalı, Mehtabiye Köşkü, Kayıkhane



 


Keywords: