Mekân kavramı, insanoğlunun güvenilir ve korunaklı bir yer arayışı içerisine girmesiyle ortaya çıkarmıştır. Mekân kavramının kapsadığı alanlar ilk olarak mağara, höyük gibi doğal oluşumlarla şekillenmiştir. İnsanlar bu yerlerde hayatını sürdürmüş, zorlu iklim şartlarına direnmiş, vahşi hayvanların saldırılarından korunmuştur. Mekân oluşumu ile birlikte insanlar hayatlarını sürdürme çabasına girmişlerdir. Teknolojik gelişmeler, ticari alış verişin gelişmesi vb. faktörler neticesinde temel ihtiyaçları karşılayacak mekânlar şekillenmeye başlamıştır. Bu bağlamda insanlar öncelikle konut, ofis, kamu lanları gibi mekânları barındıran yapılar inşa etmiştir. Böylece, doğal mekân oluşumlarına göre daha kullanışlı ve konforlu mekânlar çeşitlenmeye başlamıştır. Nüfus artışı ve kullanımlara bağlı olarak gelişen süreçle çeşitlenen mekânlar içerisine, büyük ölçekli mekânlar da dâhil olmuştur. Özellikle toplu kullanım alanları olan bu mekânlarda birçok birim bulunmaktadır. Kullanıcıların bu birimlere ulaşması açısından, algılanmayan mekanların özellikle sirkülasyon alanları karmaşaya neden olmaktadır. Çoklu birimlerin bulunduğu bu tür mekânlarda, mekânsal algının anlaşılabilir düzeyde ifade edilmesi, kullanıcının ulaşım noktalarına varmasında kolaylık sağlamaktadır. Büyük ölçekli mekânlarda karmaşanın önlenebilmesi için mimari tasarım sürecinde yön bulma sürecine kolaylık sağlayacak mekânsal organizasyonların türetilmesi büyük önem taşımaktadır. Bu çalışmada mekânsal oryantasyonu bina ölçeğinde ele alarak, mekânsal algı bağlamında yön bulma kriterlerini, literatüre bağlı kalarak örneklemler üzerinden incelenmesi amaçlanmıştır. Buna bağlı olarak; fiziksel çevre unsurları, algısal unsurlar, bilgi sistemine dayalı unsurlar ve kişisel unsurların, mekan içerisinde yön bulma algısına etkilerinin, mekânsal oryantasyon açısından önemi vurgulanmıştır.
Anahtar Kelimeler: Mekân, Mekânsal Algı, Yönelme, Yön Bulma.
|