BİLDİRİLER

BİLDİRİ DETAY

Neslihan DEVRAN, Zeynep ULUDAĞ
KENTİ ANLAMAK: DENEYİMİN MEKÂNSAL İZDÜŞÜMLERİNİ EDEBÎ METİNLER ÜZERİNDEN OKUMAK
 
Mekân, en saf haliyle insanın dünyadaki varoluş halini temsil eder. Bu temsil, mekânı disiplinler ötesi bir kavram yaparken; mekân üretimiyle sorumlu mimarlık alanında, mekânın anlaşılması için diğer disiplinlere başvurmak ayrıca önemlidir. Mekân, mimarlığın hem nesnesi hem de öznesi olması bakımından, sahip olduğu fiziksel özelliklerin yanı sıra yüklendiği anlamlarla birlikte tanımlanır. Bu bağlamda çalışma, mekânın anlamını okumak için deneyim kavramına başvurur. Çalışma deneyim yaklaşımını, Walter Benjamin’in söylemleri üzerinden belirler. Benjamin, deneyimi mekân aracılığıyla, mekânı da deneyim aracılığıyla anlatır. Burada söz konusu olan mekân ve deneyimin iki ayrı kavram olarak ilişkisi değil, bu ayrılığı öteleyen birliktelikleridir. Öte yandan Benjamin’in, deneyim söz konusu olduğunda hiçbir şeyin yazıdan daha kalıcı olamayacağı öğretisi, çalışmanın yönünü edebiyata doğru çevirir. Bu kapsamda çalışma, deneyim içeren edebî metinlerdeki mekânsal izleri ortaya çıkararak, mekânın anlamlandırılmasında deneyimin ve edebî eserlerin sunduğu olanakları değerlendirmeyi amaçlar. Emile Zola, Charles Dickens, Fyodor Dostoyevski, Paul Auster, Orhan Pamuk, Yaşar Kemal, Murathan Mungan gibi yazarların eserleri, çalışma kapsamına ele alınabilecek potansiyel kaynaklardır; bu eserlerde mekân, zaman ve aktörleriyle birlikte konu alınan dönemin atmosferinde kurucu olan deneyimlerin bir parçası olarak aktarılır. Bu noktada mekân, aynı zamanda içinde geleceğin köklerini barındıran tarihsel bir nesne olarak anlaşılırken, tarihsel bilgi enformasyonundan farklı olarak deneyim ve mekân aracılığıyla edinilir. Bu bağlamda çalışma, kent tarihi ve kent kültürü çalışmalarına da ayrıca katkıda bulunmayı hedefler.

Anahtar Kelimeler: Kent, Mekân, Deneyim, Bellek, Anlatı, Kültür, Edebiyat



 


Keywords: