BİLDİRİLER

BİLDİRİ DETAY

Emine TIĞLI, Bilge ARMATLI KÖROĞLU
KENTSEL DÖNÜŞÜM UYGULAMALARININ STRATEJİK PLANLAMA YAKLAŞIMI İLE ELE ALINMASININ ÖNEMİ
 
Kentsel dönüşüm, kentin fiziksel, ekonomik ve sosyal açıdan sorunlar barındıran kısımlarının yenilenmesi olarak ifade edilebilir. Türkiye’de son yıllarda kentsel dönüşümün kentler üzerindeki etkisinin hızla arttığı görülmektedir. Yüzölçümü çeşitlilik gösteren alan bazlı kentsel dönüşüm uygulamalarının yanında, bina ölçeğindeki kentsel dönüşüm faaliyetlerin sayısı da yadsınamayacak kadar fazladır. Uygulama ölçeğindeki bu çeşitliliğin yanı sıra, farklı kanunlara dayanan kentsel dönüşüm uygulamaları görülmektedir. Mer’i mevzuata göre günümüzde kentsel dönüşüm uygulamalarının dayanağı olan üç temel kanundan bahsetmek mümkündür. Bunlardan ilki, 2012 yılında yürürlüğe giren, 6306 sayılı “Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanun” kapsamındaki riskli alan, rezerv yapı alanı ve riskli yapılara ilişkin uygulamalardır. İkincisi, 5366 sayılı “Yıpranan Tarihi ve Kültürel Taşınmaz Varlıkların Yenilenerek Korunması ve Yaşatılarak Kullanılması Hakkında Kanun” kapsamında korunacak alanlarda belirlenen “yenileme alanları”nda yürütülen faaliyetlerdir. Üçüncüsü ise, 5393 sayılı “Belediye Kanunu”nun 73’üncü maddesi uyarınca belediyelerce yürütülen “kentsel dönüşüm gelişim proje alan”larındaki faaliyetlerdir. Tüm bu uygulamalar ile kentin eskiyen kısımlarının yenilenmesi hız kazanırken; kentlere yapılan parçacıl müdahaleler artış göstermiştir. Farklı kurumlar farklı kanunlar ile kentsel dönüşüm projeleri yürütülürken kentin genelinde meydana gelecek; kentin altyapısı, görünümü, ekonomik, çevresel ve sosyal koşullarındaki etki çoğunlukla göz ardı edilmektedir. Oysa, kentlerin marka değerinin arttırılması ve kentsel sürdürülebilirliğin sağlanması için kentlerdeki yatırım ile uygulamaların bütüncül bir bakış açısıyla yönetilmesi gerekmektedir. Çevre, Şehircilik ve İlkim Değişikliği Bakanlığı’nca, 2019 yılında, “Kentsel Dönüşüm Strateji Belgesi Hazırlamasına İlişkin İlke ve Esaslar” isimli klavuz yayınlanmıştır. Bu klavuz ile, Bakanlık kentin genel çerçeveden tanıtılmasını, kentteki potansiyel kentsel dönüşüm alanlarının tanımlanmasını, daha sonra bu potansiyel kentsel dönüşüm alanlarının kendi içerisinde sıralanarak önceliklendirilmesini beklemektedir. Ayrıca, yine bu klavuza göre, önerilen potansiyel kentsel dönüşüm alanlarının dönüşümüne ilişkin finansal ve teknik analizlere dayandırılarak, dönüşüm çalışmalarının nasıl yürütüleceğinin kabaca anlatılması beklenmektedir. Görüldüğü üzere, merkezi yönetim “kentlerin kentsel dönüşüm strateji belgesi”nin hazırlanmasını isterken kentlerdeki kentsel dönüşüm müdahalelerinin bütünlük içinde ele alınmasını hedeflemektedir. Diğer taraftan, genellikle mevcut kullanıcıları olan ve mülkiyet deseni hisseli olan kentsel dönüşüm alanlarında hak sahipleri ile uzlaşılması, yani katılım süreçlerinin yönetilmesi çok büyük bir önem arz etmektedir. Dolayısıyla, günümüzde yürütülen kentsel dönüşüm uygulamalarında; bütüncül, esnek, yere özgü, rekabetçi, katılım ve izleme süreçleri güçlü bir planlama yaklaşımına ihtiyaç duyulduğu görülmektedir. Tüm bu gereksinimleri yerine getirebilecek en uygun planlama yaklaşımı ise stratejik planlamadır. Çünkü, stratejik planlama yaklaşımı, sorunları derinlemesine analiz ederken ve çözüm üretirken bütüncül bakış açısıyla ve güçlü katılım süreçleri ile yönetilmektedir. Bu şekilde, halk ile uzlaşma oranlarının artış göstermesi ile planların benimsenmesi ve planın uygulanabilirliği kolaylaşmaktadır. Ayrıca, esnek çözümler üreten stratejik planlama ile kâğıt üzerindeki kararların zaman içinde gözden geçirilerek revize edilmesi imkanı sağlamaktadır. Böylelikle, ölçeği büyüyen alan bazlı kentsel dönüşüm uygulamaları başta olmak üzere, kentin geneline ilişkin alınan kararların kesin ve değiştirilemez kararlar yerine ihtiyaçlara hızla cevap verebilen esnek kararlara dönüşmesi sağlanabilecektir. Nitekim, kentsel dönüşüm alanlarındaki uygulama sürecinde yaşayan bir planlama anlayışıyla, en verimli ve uygulanabilir kararların alınması oldukça önemlidir. Sonuç olarak bu çalışmada, genellikle şehir merkezinde yer alan kentsel dönüşüm alanları yenilenirken; kentin marka değerinin artırılması ve ekonomik, sosyal ve çevresel sürdürülebilirliğin sağlanmasının stratejik planlama anlayışı ile mümkün kılınabileceği değerlendirilmiştir.

Anahtar Kelimeler: Kentsel Dönüşüm, Stratejik Planlama, Sürdürülebilir Kentleşme



 


Keywords: